CAHİLLİK AİLE VE TOPLUM MİRASIDIR


Bilgiyi almanın 2 adet yolu 4 farklı seçeneği vardır.

1) Pratik deneyimler

a) Evrensel olarak bilimsel açıdan kanıtlanmış, onaylanmış olanlar

b) Toplum içindeki bireyler tarafından bir çok denemeden sonra halk nezdin’de onaylanmış olanlar

2) Pratik ezberler

a) Evrensel olarak bilimsel açıdan kanıtlanmış ve bilgi olarak kitaplaştırılmış, yazıya dökülmüş olanlar.

b) Bireysel, ailesel ve toplumsal olarak, yaşlıdan gence sürekli aktarılan, hiç bir kanıta, sorgulamaya, araştırılmaya tabi tutulmamış, sadece önceki nesillerden bir sonrakine devreden masallar, Hikayeler, mitolojiler. Kültürler, gelenekler, İnançlardır.

Bir bebek/çocuk doğduğunda zihinsel hdd’i tamamen boş ve ezberlemeye tamamen hazırdır. Bu çocuk belirli bir olgunluğa gelene kadar en azından okuma yazmayı tam olarak öğrenene kadar mecburen pratik ezberler b) şıkkı ile zihnini dolduracaktır. Çocuk bu pratik ezberleri önce anne baba gibi aile büyüklerinden, sonra daha sık karşılaşacağı akraba ve komşu bireylerinden, daha sonrada okul arkadaş çevresinden alır. Kısacası bir çocuğun hamurunun alacağı ilk hal, daha hamur yoğurulmaya başlamadan önce ailesi, akrabaları, komşuları ve okul arkadaş çevresinden bellidir.

Yaşamın en kolay ve hızlı işi ezberlemektir. Basittir, bir kaç tekrardan sonra tamamen kanıksanır. Zor olan, önemli olan, bir bilgi üzerine kafa yorup, onu her zıt düşünceleri ile araştırmak, sorgulamaktır. Bir çocuk olarak bu sorumluluk anne,baba yani ailede’dir, ama ya anne baba’da aynı serüvenden geçmiş bir başka cahil anne babanın çocukları ise, işte buna kısır döngü denir. Bumerank’dır, ne kadar denersen dene attığın cehalletir, geri dönen cehalletir. Peki okul eğitimi kurtarabilirmi bu cehalleten?, imkansız. Okul eğitimi, sınırlarını içinde bulunduğun devletin belirlediği bir eğtim sistemidir, dini anlatırken, aynı miktarda buna karşı zıt görüşü anlatmaz, hatta aynı miktarı boşverelim hiç anlatmaz, sadece hiç bir somut bilimsel dayanağı olmayan, sadece kelimelerden, masallardan ibaret sözcüklerle zıtlığın kendisini kötüler J ve bunuda bilgi diye okutur, zihinleri bunlarla doldurur. Yine aynı şekilde tarih’de devletin sınırlarını belirlediği bolca yalan dolandan ibarettir. Aynı okul eğitimine tabi olan arkadaşlarımız aynı cehaletin içinde olduğuna göre, aynı toplumsal bilgiyi soluyan anne babamız, akrabalarımız, komşularımızda bizi zihinsel olarak gerçekle doyuramıyacağına göre, o zaman yapıcak bir şeyde yok diyemeyiz. Eğer şanslıysak, bir noktada araştırmaya bireysel olarak kendi isteğimizle başladıysak ve okudukça araştırdıkça bundan zevk’de almaya başladıysak bu zihinsel karmaşadan, zihin gözümüzdeki perdeden kurtulabiliriz.

Gözlerin açık olması önemli değil görüp görmediğin önemli, belkide farkında değilsindir, iki gözü açık bir kör olabilirsin. Tek açık göz resimleri zihin gözünü temsil eder. Zihin gözü gerçekliğin kendisidir. Diğer 2 gözümüz yalan ve doğruyu ayırt etmez sadece bakar, bizim bilinç dışında bilinç altımız gördüğü detaylar gerekli gereksiz tüm çöpleri ile birlikte depolanıyor. Zihin gözü devreye girmedikçe bu çöplükte sadece karmaşa var, bocalayıp durmak var, o sebeple zihin gözümüzü açmak zorundayız, kendi sağlığımız için.

Her çocuk boş zihnini ezberle dolduruyor, bu ezberler ile bulunduğu aile ve topluma bağlanıyor. Bulunduğu toplumu tarif edecek olursak, eğer bir deliler tımarhanesin’de ise, bu tımarhane toplumundan alabileceği tek şey onların delilikleridir ve bu çocukta aynen onların doğduğunda yaşadığı gibi bu topluma eklemlenecektir, çünkü ezberlerini bu toplumdan alacaktır. Nadirende olsa istisna sayıda çocuk bu deliler toplumuna direnç geliştirilebilir ama tamamen onlardan bağımsız hareket edemez.

Cahilliğin tek ilacı bilgidir, okumaktır. Ama daha önce söylediğim gibi okul eğtiminden bahsetmiyoruz, merak ettiğimiz her konuda tüm zıt görüşleriyle birlikte o konuyu derinlemesine okumak. Mantık süzgecimizden geçen bu bilgiler tertemiz, net sonucu ortaya koyacaktır.

En önemli nokta şudur, zihinsel olarak tüm bağlarımızdan, saplantılarımızdan arınmadan okumamızın, araştırmamamızın hiç bir anlamı yoktur, yani zihinsel olarak bağımsızlaşamamışsanız, bir konu hakında okuduğunuzda mantığınız devre dışıdır, ortada bir süzgeç yoktur, nihayetinden sonuçta yok veya hatalı olacaktır. Buna tek istisna şudur; genel olarak merak ettiğimiz bir konu hakkında tüm zıt görüşleri ile irice bir araştırma yapmışızdır ve mantık süzgecimizden geçirmiş bir sonuca varmışızdır. Çok sonraları yine aynı konu ile ilgili küçük bir bilgi okuyorsak, zihnimizde olan sonuçtan bağımsız hareket etmek zorunda değiliz, çünkü o bir sonuçtu, dogmatik/batıl/ezbere bir bilgi değil, o sebeple bir konu tüm zıt görüşleri ile incelenmiş, araştırılmış ve mantık süzgecinden geçirilmiş, bu saye’de ortayada bir sonuç çıkmış ise. Bu sonuç saplantı değildir, gerçek bilgidir, bundan sonraki araştırmalarımızda, incelemelerimizde bu sonuçtan bağımsız olmaya gerek yoktur artık.

Okul eğitiminin asıl önemli olan noktası, bir çocuk için sadece okuma, yazmayı ve matematiği öğrendiği dönemdir. Onun dışında okul eğtimi, bulunduğu toplumda iyi para kazanabilmek, yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gerekli görülen diplomayı almaktan ibarettir. ve bu diplomanın olması hiç olmamasından iyidir. Bakın cahilliğin zıtlığını okul eğitimi ile karşılaştırmak kadar ahmakça bir bakış açısı olamaz, sebebi’de gayet açık, okul eğitimi gerçek hayatın karşılığı değildir, yani okul eğitimi gerçek yaşamı sunmaz insana. bir müfredat belirlenmiştir, o müfredatta hitler övülecekse, hitler ile ilgili muhteşem bilgilerle zihinleri doldururlar, tam tersine hitlere küfredilecekse onunla ilgili bir sürü aşşağlayıcı bilgilerle zihinleri doldurular ve kesinlikle yanında zıt bir tek görüş sunmazlar. Kısacası okul eğitimi insanı sadece bilnçli bir şekilde yönlendirir, hayata dair en güvenilmez bilgiler okul eğtimi bilgileridir, tamamen çöp kutusuna atılacak bilgilerdir. örneğin; tarih, din, İngilizce, bunlar boşa geçen zamanı ve boşa doldurlmuş zihni temsil eder. İngilizceyi katmamın sebebi türkiyede devlet okullarında eğtim görüp İngilizce özürlüsü olmayan çok az sayıda insan vardır diye düşünüyorum. Bu sebeple yaşama dair her konuda okuma yazmayı öğrenip geri kalan tüm bilgiyi internet ortamını ve evrensel kabul görmüş kitapları kullanarak, merakında olduğumuz konuyu tüm zıt görüşleriyle araştırıp, okuyup, inceleyerek, en sonunda’da mantık süzgecimizden geçirdiğimiz bu bilgiler, çok net, üzerinde kuşku barındırmayacak sonucu ortaya çıkaracaktır.              Düzenlenecek..........
pcked